Bir adam her gece
“Allah” der durur, bu zikirle ağzı tatlılaşır, zevk alırdı.
Şeytan dedi ki:
- Ey çok söz
söyleyen!.. Bunca Allah demene karşılık O’nun
“Lebbeyk” demesi
nerede?.. Allah katından bir cevap bile gelmezken, böyle utanmadan, sıkılmadan
ne zamana kadar Allah deyip duracaksın?...
Şaşırdı, sarsıldı,
adamın gönlü kırıldı, başını elleri arasına aldı düşünürken
uykuya daldı, rüyasında yeşiller giyinmiş Hızır’ı gördü,
kendisine dedi ki:
- Kendine gel.
Niçin zikri bıraktın? Çağırdığın addan nasıl usandın,
zikrinden nasıl pişmanlık duyabiliyorsun?..
Adam dedi ki:
- İcabet
göremiyorum!.. Lebbeyk sesi gelmiyor!.. Kapıdan sürüleceğimden
korkuyorum.
Hızır dedi ki:
- Senin o Allah
demen ; bizim lebbeyk dememizdir. Niyazın, derde düşmen, yanıp yakılman;
bizim haberci çavuşumuzdur. Hilelere düşmen, çareler araman; seni
kendimize çekmemizden, ayağını çözmemizdendir. Korkun da aşkın
da bizim lûtfumuzun
eseridir!.. Senin “Ya rabbi” demende; bizim buyur dememiz gizlidir.
Bilgisiz adamın
canı bu duadan uzaktır. Çünki “Ya rabbi” demesine izin yoktur.
Zarara , ziyana uğrayınca Allah’ a sızlanmasın diye hem ağzı,
hem gönlü kilitlidir. Firavuna
onca mal verdi, o nihayetinde ululuk davasına girişti!.. Hakk’a sızlanmasın
diye ömrü boyunca bir baş ağrısı dahi vermedi.
Bütün dünya malını verdi, lâkin; dert, elem, keder vermedi.
Dert; Allah’ı gizlice çağırmana sebep olduğundan bütün dünya
mallarından üstündür. Dertsiz dua soğuktur, bir şeye yaramaz.
Dertli dua ve yakarış ise; gönülden, aşktan gelir. O gizli yakarışında
ki anman yokmu!...
“Ey Allah’ım!...”
“Ey feryadıma erişen!...”
“Ey yardımcım!...”
demen... Bak ; Hakk
yolunda köpeğin sesi bile Hakk’ın cezbesiyledir.
Çünki; Hakka
her yönelen, bir yol kesicinin esiridir!...
Ashabı Kehf’in
köpeği gibi... pis şeylerden
kurtulunca padişah sofrasının başına oturdu. İhtiyat ona derler ki
; seni bu dünyanın yağlı, ballı şeyleri, tuzakları hileleri
aldatmaz. Değeri ne olursa olsun; sana verilen nihayet, oltada ettir.
Taneye tamah eden kuşun harcı, derisinin yüzülmesidir. Taneye, tuzağa,
oltada ki ete aldanmayanlar mı?... Onlar ; ancak Allah’ın ihtiyat ve
tedbir duygusu verdikleridir!...
Mesnevi:3.Cilt
- Sayfa:16-...-19
Mesnevi - II I
- 16
|