HZ.
MEVLANA'NIN ESERLERİ
1. Mesnevi: Mesnevi,
klasik doğu edebiyatında, bir şiir tarzının adıdır. Bu tarzla
yazılan şiirlerde, her beyitin iki mısrası kendi arasınada
kafiyelidir. Bir beyitin kaiyesinin kendisinden önce gelen beyitlerle
de kendisinden sonra gelen beyitlerle de uyumu gerekmez bu nedenle
uzun sürecek konular veya hikayeler şiir yoluyla söylenilecekse,
kafiye kolaylığı nedeniyle mesnevi tarzı seçilirdi. Bu suretle şiir,
beyit beyit sürüp giderdi. Mesnevi her ne kadar klasik doğu şiirinin
bir şiir tarzı ise de Mesnevi denildiği zaman akla Mevlana’nın
Mesnevi’si gelir. Mevlana Mesnevi’yi Çelebi Hüsameddin’in isteği
üzerine yazmıştır. Katibi Çelebi Hüsameddin’in yazdığına göre,
Mevlana Mesnevi beyitlerini Meram’da gezerken, otururken yürürken
hatta sema ederken söylermiş. Çelebi Hüsameddin’de yazarmış.
Mesnevi’nin dili Farsça’dır. Halen Mevlana Müzesi’nde teşhirde
bulunan 1278 tarihli, elimizdeki en eski Mesnevi nüshasıdır. Bu nüshaya
göre, beyit sayısı 25618 dir. Bu Nesnevi nüshası Mevlana’dan
sonra bu konuda en yetkili iki isim olan oğlu Sultan Veled’in ve
katibi Çelebi Hüsameddin’in tashihinden geçmiş olması nedeniyle
aynı zamanda en sağlam nüshadır. Mesnevi’nin vezni; Fa i la tün
- Fa i la tün - Fa i lün’ dür. Mevlana altı büyük cilt olan
Mesnevi’sin de, tasavvufi fikir ve düşüncelerini, bir birine
ulanmış hikayeler halinde anlatmaktadır.
2. Divan-ı Kebir:
Divan, şairlerin şiirlerini topladıkları deftere denir. Divan-ı
Kebir “Büyük Defter” veya “Büyük Divan” manasına gelir.
Mevlana’nın çeşitli konularda söylediği şiirlerin tamamı bu
divandadır. Divan-ı Kebir’in dili de Farsça olmakla beraber,
Mevlana Divanın içinde az sayıda Arapça, Türkçe ve Rumca şiire
de yer vermiştir. Divan-ı Kebir 21 küçük divan (Bahir) ile Rubai
Divanı’nın bir araya getirilmesiyle oluşmuştur. Divan-ı
Kebir’in beyit adeti 40.000 i aşmaktadır. Mevlana, Divan-ı
kebir’deki bazı şiirlerini Şems Mahlası ile yazdığı için bu
divana, Divan-ı Şems de denilmektedir. Divanda yer alan şiirler
vezin ve kafiyeler göz önüne alınarak düzenlenmiştir.
3. Mektubat: Mevlana’nın
başta Selçuklu Hükümdarlarına ve devrin ileri gelenlerine nasihat
için, kendisinden sorulan ve hali istenilen dini ve ilmi konularda açıklayıcı
bilgiler vermek için yazdığı 147 adet mektuptur. Mevlana bu
mektuplarında, edebi mektup yazma kaidelerine uymamış, aynen konuştuğu
gibi yazmıştır. Mektuplarında “kulunuz, bendeniz” gibi
kelimelere hiç yer vermemiştir. Hitaplarında mevki ve memuriyet
adları müstesna, mektup yazdığı kişinin aklına, inancına ve
yaptığı iyi işlere göre kendisine hangi hitap tarzı yakışıyorsa
o sözlerle ve o vasıflarla hitap etmiştir.
4. Fihi Ma Fih: Fihi Ma
Fih “Onun içindeki içindedir” manasına gelmektedir. Bu eser
Mevlana’nın çeşitli meclislerde yaptığı sohbetlerin, oğlu
Sultan Veled tarafından toplanması ile meydana gelmiştir. 61 bölümden
oluşmaktadır. Bu bölümlerden bir kısmı, Selçuklu Veziri Süleyman
Pervane’ye hitaben kaleme alınmıştır. Eserde bazı siyasi
olaylara da temas edilmesi yönünden, bu eser aynı zamanda tarihi
bir kaynak olarak da kabul edilmektedir. Eserde cennet ve cehennem, dünya
ve ahiret, mürşit ve mürid, aşk ve sema gibi konular işlenmiştir.
5. Mecalis-i Seba’a:
Mecali-i Seb’a, adından da anlaşılacağı üzere Mevlana’nın
yedi meclisi nin yedi vaazı nın not edilmesinden meydana gelmiştir.
Mevlana’nın vaazları, Çelebi Hüsameddin veya oğlu Sultan Veled
tarafından not edilmiş, ancak özüne dokunulmamak kaydı ile
eklentiler yapılmıştır. Eserin düzenlenmesi yapıldıktan sonra
Mevlana’nın tashihinden geçmiş olması kuvvetle muhtemeldir. Şiiri
amaç değil, fikirlerini söylemede bir araç olarak kabul eden
Mevlana, yedi meclisinde şerh ettiği Hadis’lerin konuları bakımından
tasnifi şöyledir.
a. Doğru yoldan ayrılmış toplumların hangi yolla kurtulacağı.
b. Suçtan kurtuluş. Akıl yolu ile gafletten uyanış.
c. İnanç’daki kudret.
d. Tövbe edip doğru yolu bulanlar, Allah’ın sevgili kulları
olurlar.
e. Bilginin değeri.
f. Gaflete dalış.
g. Aklın önemi.
Bu yedi
meclisde, asıl şerh edilen hadislerle beraber, 41 hadis daha geçmektedir.
Mevlana tarafından seçilen her Hadis içtimaidir. Mevlana yedi
mecliste her bölüme “Hamd ü sena” ve “Münacaat” ile başlamakta,
açıklanacak konuları ve tasavvufi görüşlerini hikaye ve şiirlerle
cazip hale getirmektedir. Bu yol Mesnevi’nin yazılışında da aynen
kullanılmıştır.
|
| |
Tasarım
Elif
***Yenilikler***
Yazıya
Yeni Yazılar
Sızıya
Yeni Şiirler
Alıntıya
Nazan Bekiroğlu'ndan Alıntılar
Merceğe
Cahit Zarifoğlu Linki
Mevlanaya
yeni bölümler ve
Mesneviden
yeni hikayeler Eklendi
|