Ana Sayfa    Yazı    Sızı   Alıntı    Mercek   Sizden Gelenler     Linkler     Hakkımızda       Aşk ve Sükut
 

 

 

Aşk ve sükut…

                 " Bir hayalden kurtulmak, onunla başbaşa yaşanmış zamanın izlerini içimizden silmek değildir." 

Peyami Safa 

Ben sizi güneşim bildim, ölümün bağrında hayatı yeşerten, hiç uyanmamasıya uykuya dalmış bedenlere umudu sevdiren, katılaşmış yürekleri sevgiyle yoğurup aşkla şekillendiren bir güneş. Ben sizi öylesine sevdim ki; sizi sevdikçe bizi, bizi sevdikçe aşkı buldum. Aşkı buldukça kayboldum. Bazen siz oldum, bazen biz oldum, hiçlikte duruldum. Sizden bizden geçtim lime lime savruldum. Tüm savrulmuşluğumla kendimi kapınızda buldum. Gönül ikliminin gül kokulu bahçelerinde gün batımını izlerken ve bakışlardaki musikiyi terennüm ederken yeniden yazacağımız aşkın tarihini düşledim durdum. Düşmek üzere olan birinin uçurumun kenarındaki cılız dalı tuttuğu ümitle tutundum size. O dal gibi omuzladım hayatı ve aşkı. Ve siz o dal gibi savruldunuz başka hayatlara. Bir amanın düşlediği hayal oldunuz şimdi bana. Renkten ve ışıktan yoksun bir hayali tanımlamak ne kadar güçse… Oysa sizi tanımlamak bu kadar zor olmamalıydı, siz bende bu kadar çabuk bitmemeliydiniz. Biliyorum bu bitişi bende hazırladım en az sizin kadar, fakat yine de tükenmeyen bir şeyler olmalıydı. Bir şey … bir şey var öldürdükçe dirilen, dirildikçe çıkmazlara iten bir şey. Ölümle yaşam arasında sıkışmış, dengeyi sürekli kaybeden, baharın coşkusunu kışın hüznüne çeviren bir şey.

Şimdi size yüreğimin derinlerinden gelen, kuşların cıvıltısı kadar coşkulu, baharın güzelliği kadar ihtişamlı sevgi sözcükleri yazmak vardı fakat olmadı, olamıyor. Sanmazdım bu aşkla beraber dilimde susacak, sanmazdım siz giderken bana kalan kocaman bir sükut olacak. Doğmamış bir çocuğun çığlığını saklayan, gözlerini kısıp bakarken uzaklara ölümün soğukluğundaki huzuru bulduran, en büyük isyanı derin bir aaahh olan sükut.

Sükutun bağrında yeniden anlamlandı dünya. Artık başka kelimeler fısıldıyor pencereme vuran damlalar, sonsuzluktan haberler veriyor geceleri batan ay.

Anladım, ayrılıklar olgunlaştırırmış insanı, acılar en büyük bilginleriymiş dünyanın. Okulları aşk, öğrencileri aşıklar, öğretileri kendilerinden başka bir şey değilmiş.

Anladım, aşk, şen kahkahalarda değil derin acılarda yaşarmış. Onu kutsallaştıran sevgideki yücelik değil acıdaki derinlikmiş. Aşkı bilmek acıda yitmekmiş. Aşkta yitmek evrenin sırrına ermekmiş.

                        Nisan 2003      Elif

                                                                                                                                                                                             

 

Geri ] Yukarı ] İleri ]

      

        Tasarım Elif

 

 ***Yenilikler***

Yazıya Yeni Yazılar

Sızıya Yeni Şiirler

Alıntıya Nazan Bekiroğlu'ndan Alıntılar

Merceğe  Cahit  Zarifoğlu Linki

Mevlanaya yeni bölümler ve

Mesneviden yeni hikayeler Eklendi

 

 

 

 

 

 

 

 

Ana Sayfa    Yazı    Sızı   Alıntı    Mercek   Sizden Gelenler     Linkler     Hakkımızda Geri ] Yukarı ] İleri ]